Huzur İçinde Yat
And to no man I kneel (2)
you are my angel
come from way above
to bring me love
her eyes
she's on the dark side
neutralize
every man in sight
to love you, love you, love you ...
you are my angel
come from way above
to love you, love you, love you ...
"umarım sandvicini beğenmişsindir melek" dedi adam, "biliyorum pek güzel olmadı ama, gün doğana kadar bekledikten sonra daha iyisi çıkmadı, kusuruma bakma". "ne yaptın o saate kadar uyanık, manyak mısın?" diye sordu kadın, sesindeki hafif kızgınlığı gizlemeye çalışmadan.adam kesik kesik öksürdü (yine fazla içmişim sigarayı diye düşünerek kafasını çadırdan uzattı) "bir nefes alabilir miyim sigarandan?" kadın hayretle baktı, nasıl bu kadar rahat olabiliyordu ki adam? adam bir nefes çekip sigarayı geri uzattı, "sen uyuduktan sonra şiddetli bir fırtına çıktı, rüzgar çok fazlaydı. ben de çadırın ve iplerin kazıklarının yerinden sökülmemesi için uyanık durdum. kabus mu gördün akşam, bir ara çok yükseldi sesin?" sinirlilik halinden, şaşkınlığa geçmişti kadın. karşısındaki manyak sabaha kadar yağmur altında beklemişti yani? yuh diye içinden geçirirken adam devam etti "baktığımda üstün açılmıştı, rahatsız uyuyordun. ben de üstünü örttüm başında bekledim biraz. yanağın çok cazipti o anda, öpesim vardı ama, ıslaktım, uyanacağından korktum" sözlerini duyduktan sonra, gözlerini öne eğdi. sigarasından bir nefes daha aldı, bitmişti zaten, söndürüverdi. şarap sabah sabah midesini ekşitmişti ama adam severdi. "ben de sandvicime ara vermiştim, canım çok sigara çekti, ondan sonra devam edecektim" diyiverdi, "ama şu anda bir düşündüm de, sen bir denize dalıp çıksana, sana bir sürpizim var". adam şaraptan bir yudum aldı, sabah sabah sudan nefret ederdi aslında, yüzünü yıkamak bile başlı başına bir işkenceydi onun için. fakat kadının bu isteğini kırmak zordu, sürprizleri piç etmekten hiç hoşlanmazdı. zaten buraya geldiğinden beri tuggerını hiç çıkarmamıştı kıçından. suya atladı, kemiklerine kadar hissetti soğuğu. "huh" diye çıktı sudan, "ayılmak için daha iyisini hayal bile edemezdim" derken çenesi titriyordu resmen. kadın kayanın kenarında elinde yatak çarşafı olarak kullandığı havlusu, ona bakıyordu. adam hızla kayaya doğru seğirtti, havluyu almak için elini uzattığında, aniden kadın adama sarıldı ve yanağını ona doğru çevirdi.
"madem ıslaksın diye o zaman öpemedin, bana bir borçlusun diye düşündüm. şimdi de ıslaksın, ama ben uyanığım. borçlu kalma istersen?"
:*
Günler günlerin ardından
time-travel (1)
you and i together in our lives
sacred ties would never fray
then why can i let myself tell lies
and watch you die every day
i think back to the times
when dreams were what mattered
tough talking youth naivete
you said you never let me down
but the horse stampedes and rages
in the name of desperation
is it all just wasted time
can you look at yourself
when you think of what
you left behind
is it all just wasted time
can you live with yourself
when you think of what
you left behind
paranoid delusions they haunt you
where's my friend i used to know
he's all alone
he's buried deep within a carcass
searching for a soul
can you feel me inside your heart
as it's bleeding
why can't you believe you can be loved
i hear your scream in agony
but the horse stampedes and rages
in the name of desperation
is it all just wasted time
can you look at yourself
when you think of what
you left behind
is it all just wasted time
can you live with yourself
when you think of what
you left behind
you said you never let me down
but the horse stampedes, it rages
in the name of desperation
is it all just wasted time
can you look at yourself
when you think of what
you left behind
is it all just wasted time
can you live with yourself
when you think of what
you left behind
the sun will rise again
the earth will turn to sand
creation's colors seem to fade to grey
and you'll see the sickly hands of time
will write your final rhyme
and end a memory
i never thought you'd let it get this far, boy
delimanyak
bir duvar daha yıkıldı, bir set daha geride kaldı.
"kendine iyi bak, sana bir şey olmasın"
Yağmur
her yağmurda gökyüzüne baktık. her yağmurda en çok biz ıslandık. bütün şarkıları en acıklı nakaratlarıyla hatırladık. hayat boyu dokunmadığımız kanun'un sesi çizdi yüreğimizi. cızırtılı bir melodi gibiydi artık öpüştüğümüz o ilk kız. belli belirsiz bi melodi. belki bir daha çıkar radyo'da diye sabırla beklediğimiz.
işte yine başlıyor. yine yağmur yağıyor. keder desen en çok giydiğimiz. hala dokunamadık gerçek bir kanuna. ve hala bakıyoruz gökyüzüne her düşen yağmur damlasında. tütün yok ceplerde, çok öksürdük bıraktık. ama ceplerimiz hala ıslak.
yine radyo başındayız her yağmur. o cızırtılı, o çok uzaktan gelen, hani o en sevdiğimiz şarkının, en sevdiğimiz yerini bekliyoruz hala.
Denememeler-1
gelmezsen gelme
unutulmayan hangi acı var ki
eski bir hatıra olursun sen de
zamanı gelince
gelmezsen gelme
sabah olmayan hangi gece var ki
zamanı gelince yeni bir aşkla
baştan başlar her şey
*