“Have you ever been in love? Horrible isn't it? It makes you so vulnerable. It opens your chest and it opens up your heart and it means that someone can get inside you and mess you up. You build up all these defenses, you build up a whole suit of armor, so that nothing can hurt you, then one stupid person, no different from any other stupid person, wanders into your stupid life...You give them a piece of you. They didn't ask for it. They did something dumb one day, like kiss you or smile at you, and then your life isn't your own anymore. Love takes hostages. It gets inside you. It eats you out and leaves you crying in the darkness, so simple a phrase like 'maybe we should be just friends' turns into a glass splinter working its way into your heart. It hurts. Not just in the imagination. Not just in the mind. It's a soul-hurt, a real gets-inside-you-and-rips-you-apart pain. I hate love.”
Neil Gaiman
Nereden çıktı bilmiyorum. Okudum tekrar, binbir küfür patlattım. Neil Gaiman büyük adamsın. İçmek istiyorum ulan akşam, deli gibi içmek istiyorum.
29 Sapan Eklenmiş Bu Saçmaya:
Allah' ım şu ingilizce bilmeyen kullanırını da gör yarabbim :)))
bilmişlik etmek istemedim pardon. çevireyim hemen. ama baştan söyleyeyim, teknik çeviri için çok acelem var, biraz acele olacak, devrik cümleler olursa pardonlarımı sunarım. unuttum zaten ingilizceyi, yuh bana.
"hiç aşık oldunuz mu? korkunç değil mi? aşk sizi çok incinebilir yapar. göğsünüzü açar, kalbinizi açar, bu da herhangi birinin içinize girip sizi karıştırabileceği anlamına gelir. tüm du savunmaları siz kurarsınız, savunmanız, zırhınız, hepsi sizi hiçbirşeyin yaralamaması içindir, sonra salak biri, diğer salaklardan hiçbir farkı olmayan biri sizin salak hayatınıza girer. ona bir parçanızı verirsiniz. o bunu istememiştir aslında. bir gün saçma birşey yapar, mesela sizi öper, size gülümser, o andan sonra hayatınız size ait değildir. aşk rehineler alır. aşk içinize girer. sizi içten içe yer, ve karanlıkta bir başınıza ağlarken bırakır, "belki de sadece arkadaş kalmalıyız" gibi basit bir cümle bile kalbinize doğru giden cam kırıkları haline dönüşür. acıtır. hayallerdeki bir acı değil, beyindeki bir acı değil. ruhunuzu acıtır, gerçekten içine-girip-seni-parçalara-ayıran bir acıdır. aşktan nefret ediyorum."
yaklaşık olarak böyle olmalı. yani anlam olarka böyle de, ingilizcesi iyi olan arkadaşlar hatam varsa dürtebilirler, gocunmam, rezil olduk iyi mi diye düşünmem :)
aşkın şarabı mı?
şarabın aşkı mı?
yoksa şarap mevsimlerinde ki aşk mı?
ya da aşkın karşıkonulmaz illegal yapısındaki boktan gizem mi?
hepimiz öleceğiz değil mi,bırakın aşk yüzünden ve sevişmelerimiz yüzünden ölelim, ölümün en saf hali...
"buyrun; rakımızdan bir kadeh ikram edelim size, çok güzelsiniz bu akşam..."
evet, atın ölümü arpadan olsun. bilmiyorum aslında, arpa yiyen mutlu bir at hiç görmedim aslında. içki masasına çilekeş dertortağı lazım mı? lazımsa hemen yan masadan gönderiyorum. sigarayı bıramıyor, kendimi alkole veriyorum bu gece. hem de astımlı olmamı, herşeyi bir kenara bırakarak yapıyorum bunu. sağ altta A Fine Frenzy-Almost Lover takılıyor gözüme. daha bir hüzünleniyorum.
neil gaiman sen bizim herseyimizsin!
yok yere derlendirdigin icin sana da ayrica tesekkur ederim sayin doksan1 :)
fine frenzy, gaiman, sanırım sağ kolumdaki yırtık nüksedicek ağrıları başladı bir anda, sol diz kapağım ve civarı yanıyor, aminoasitlerden midem allak bullak, spora gittim kendimi perişan ettim, sek bakardi içiyorum ciğerlerim yanıyor, nefes alamıyorum, sesim desen hiç çıkmıyor, ağlasam geçicek ama ağlayamıyorum da. gün geçtikçe daha da boktan bir adam olmaya başladım ben. hayrolsun sonumuz :S
yorumu yazdıktan hemen sonra fine frenzy açtım, deli gibi hüzünlendim. sonra diğer damar şarkılara sardım, derken zeki müren açtı bana iTunes, rakı muhabbetinin üzerine tam oldu dedim, keyiflendim :) spordan olduğunu düşünüyorum ağrılarının. bir kas gevşetici al eğer ağrıdan duramayacak gibi olursan. ticari adıyla sirdalud. zaten almadan önce de sor mutlaka. ancak alkolle almanı önermem, etkileşime girebilir toksik madde birikimine yol açabilirler. ilaç güzel bir ilaç, mis gibi de uyutuyor. dediğim gibi, alkolle alınmicek 91 beyfendicim :) bu da benden öneri olsun size bu güzel pazartesi gecesinde :) her ne kadar yarın sabah erkenden işbaşı yapacak dahi olsak da :/
çok yüklendim sadece, birkaç haftadır spor yapmıyordum, gittiğim ilk gün ağırlık artırdım, şiştim biraz, bedeli biraz acı çekmek, olur o kadar. kas gevşetici hiç kullanmadım bu güne kadar, benim için değişik birşey olur, cesaret edebilirsem bir gün alkolsüz kullanırım efenim, teşekkür ederim tavsiyenize. normal şartlarda 2 gün acı çekerim geçer diye bakıyorum ben böyle şeylere, biraz dengesizim sanırım :)
içmek için başka yazılar da var mı elinde?
vardır illaki, Gaiman'ın bir yazısı daha var aslında, aşk üzerine değil, hayat ve okul üzerine, güzel tespit ama bunun gibi bir anda isyana garkedecek bir yazı değil. formattan sonra ne kaldı makinamda bilmiyorum ama, alkol alacak aparata ihtiyaç varsa bende ziyadesiyle bulunur, hiç merak etmeyiniz. isteyin yeter :)
Allh' ım dualarımı kabul ettiğin için sağol :) sen büyüksün yarabbim
akşam ağırlık kaldırmaya gitmeden önce kıçıma turbo takıp çevirmeye koşturmasaydım sana bu kadar şükür gelmeyecekti allahım, benim de katkımı unutma yarebbim :)
Allh' ım bendeniz kulunun içine doğmuş olan ve umarım bu çocuk giderayak çevirme işlemine başlayıp yırtınırcasına kelimelerle oynamaz diye düşündüğümü ve bunun üzerine yazdığı yorumun saate söven bir kulunu biliyorsun değil mi?
Allah' ım ettiğim dualarla az çok birilerine de sebep olduysam ne mutlu bana :))))
haha, kabul et en az benim kadar şımarıksın. ama kısmen sevaba girmiş olabiliriz, bu kadar şükürün bir katkısı olmalı :P
valla ben azıcık insanların kendisini beğenmiş, ukala dşye nitelendirdikleri bir tipim.
benim şımarma anlayışım mırıl mırıl sokulmaktan geçtiği için seninkini bilemiycem ama niye bardakla ve renklerle ilgili şeyler geliyor seni düşününce... kırmızı beni fazla dürtmüş anlaşılan :P
çünkü ben siyahla kırmızı arasında gidip gelen, bardakla da tüketilebilecek fakat şişeden daha iyi giden, senin, onun, bunun içinde olup da kabul etmediğiniz, ucuz şarak gibi hafif acı ama hüzünle çok iyi giden birşeyim. şarap desem şarap değil. olsa olsa sulandırılmış fare zehiri gibi. garip bişiy işte.
ama hüzün benim diğer adımsa biz tam içki masası arkadası gibi bişiyiz. hazır mikrofonu calip sarkı da soyleyebiliyorum. :)
@ bu masanın mezesi neredeee
rakı haricinde çok fazla meze kullanmam ama, sen ne içeceğini söyle, ona uygun birşeyleri illaki hazırlamasını/pişirmesini biliyorumdur :) şarapsa konu ama ya yeşil elma ya da peynir kullanırım, ya da boşver şişeden çekeriz nefes almadan :)
Bu içki kültüründe usta olan sensin. Ben yardımcı oyuncuyum yanında.
ama bak herşeyi sevme kapasitesinde olan bir bünye sahibiyim :) hiç seçmem, yemem demem
ben bazı şeyleri nefret derecesinde sevmem, misal zeytinyağlı olarak pırasa ve bakla, rakı mezesi olarak fava ve beyin salatası, lakerda da çok favorim olmamıştır hiç.
ama denemeye ve "asktir süpermiş yahu" demeye benden yatkını olamaz.
favori olarak ahtapot turşusu,koruk sapı turşusu daha öncesinden aklıma bile gelmeyecek ama muhteşem şeylerdir :)
gündüz gündüz içesim geldi yine ama perşembe akşamına kadar içmemeliyim, bir su içip geleyim ben bari :)
@ ahtapot turşusu ne yaa. (ya kendimi çok cahil hissetmeye başladım.)
@ perşembe ile ne alakası var?
@ karaciğerlerin son durumu nedir acep?
@3: 12 Şubat 2008 itibariyle karaciğerde yağlanma sıfır, büyüme sıfır. saat gibi maşallah, tık demez 20 sene daha :)
@2: Perşembe akşamı bir arkadaşımız için kan vermeye gideceğiz, ilik nakli gerekiyor kendisine. ayrıntılı bilgi şurada: http://pankartfanzine.blogspot.com/2008/10/yenilmeyeceiz.html
@1: Kıbrısta yemştim seneler önce, adamlar ahtapotun bile turşusunu yapmışlar, denk gelirsen kaçırma derim. :)
geçmiş olsun bende veriyim diycem de yaşadığım ilde yokmuş malesef.
:(( üzüldüm şimdi
panzehiri bulacağız. ölmeyeceğiz, o dayandıkça biz de dayanacağız. iyi dileklerin için sağolasın, bu aralar hazır dua etmeye başlamışsın, ona da gönderirsen seviniriz, hepimiz.
şimdi istanbuldaki tüm arkadaşlarıma mail attım ki ilk defa böyle bir mail atıyorum. Allah bir daha attırmasın kimseye.
Tekrar geçmiş olsun... Dualar onunla olsun.
birtanesin. yolun istanbula düştüğünde haber et, safariden öte kocaman bir teşekkür borcum da oldu sana.
yazıyı yarım yamalak okudum. aklım resimde kaldı. alkolik olucam ak
haha, ağzıma burnuma kıçıma kum kaçmasının karşılığını alıyorum böyle, hepiniz için. durmadan, duraksamadan :)
Yorum Gönder