Heeeeyt!




Heeeeytt bee. Ağustos bitti sonunda. Nedendir bilinmez hiç sevişmeyiz kendisiyle. Ne zaman gelse bir buhran, bir daral, bir sıkıl. Her şeyin bir limiti var hayatta, fakat bu Ağustos denen illetin yok, en azından bende. O yüzden bitişi bir bayram havasında kutlanmalı kanattindeyim, en azından kendimce. İğrenç sıcaklar azalacak, lanet klimalar kapanacak, klimaya çarpılıp hasta olma seansları bitece, daha ne ister insan evladı? Zor mevsim şu yaz mevsimi, kim ne derse desin. Diyorlar ya küresel ısınma en çok kutup ayılarını vurdu diye, katılıyorum, onlardan biri olarak.



Evet, sıcakların bitimiyle rahatça yüklenebilir kişi kendisine. Hem beyinsel, hem bedensel olarak. Güzel bir kitap aldım kendime günlük, Bir rönesans filozofunun hayatını anlatıyor. Yakılarak öldürülmüş adam kilisenin yobazları tarafından. Her bokun yobazı fena zaten, sadece Galatasaray yobazları hariç :) Koşarken onu okuyorum artık, bir de ağırlık kaldırırken kitap okuyacak seviyeye gelsek, tadından yenmeyecek vallahi. Ama o günler de gelecek. Hem çok uzun bir süresi de yok hani, odaklandım sonunda. Bu odağı da kahrolası Ağustosun geçmesine yoruyorum.
Mutluluklar ve Huzur Yakın, Meşaleleri Yakın!

1 Sapan Eklenmiş Bu Saçmaya:

radiopanic dedi ki...

selamlar,
yazımı beğendiğin ve okunası materyele koyduğun için teşekkürler! ağustosun bittiğine sevinen bir ben yokmuşum belli ki. ne çirkin bir aydır. "ağustos" kelimesi bile bir garip.
sevgiler.