şapşal ben etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
şapşal ben etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Ailenizin Şapşalı

efem ailenizin şapşalı yine işbaşındaydı. akşam üzülüp alkol almaya karar verdikten sonra keyfim yerine geldi. yani kısmen. şöyle bir durum sözkonusu ki, ben hep "çok keyifli bi adam" olurum içerken, filmin koptuğu yere kadar :) akşamımız radikal bir şekilde eskilerden bir playlist ile açıldı, kimi eğlenceli, kimi durgun birkaç şarkı işte, çekeniniz olduysa fikir beyanında bulunabilitesi yüksek.
*
bir anda aklıma düştü, "lan acaba benim bozcaadada kalacağım çadır ne renk?" diye. ruhsuz insan profili olarak çadırı almış, fakat hiç kurmamıştım. şeytan dürttü derler ya, hakkaten de dürttü namussuz :) bir müsade isteyip hayattan, gidip içeri çadırı getirdim salonun ortasına, koltukları filan sağa sola atıp, yeterli yeri sağladım. çadırı kılıfından çıkarttım yere kodum bi güzel, en fazla 60cm yarıçapında bir daire, fazlası değil. "lan bu mu üç kişilik diye aldığımız çadır, ben giremem bunun içine be!" dedi genç adam. (sittir lan neren genç) çadır bilakis kuğu gibi süzülebilirim edasıyla bakmaktaydı. adam elini uzatıp çadıra dokundu, "kumaşı iyi" dedi. (carrusca'nın da kumaşı iyiydi, hatırlatırım) hadi bir cesaret dedi çadır, adam da bir anlık gaflet, dalalet ve hatta şevkle çekti çadırın kumaşını, aynen kurbağayı öpünce prense dönüşme teatisi gibi, hönk diye bir anda döt kadar salonun ortasında devasa bir çadır peydah oldu.
*
hakkaten yalan yazmamış adamlar. ikiyüzellidokuz santime birmetreelliikisantim, nurtopu gibi bir çadır. aa süper lan filan dendi, sevinç abbio kişisiyle paylaşıldı, herif gülerken kaza yapmasın diye telefon erken kapandı veeee. "sittir lan ben bunu nası kapatıcam?" konulu pasaja geçildi. saatler süren ısrarlı çalışmalar neticesinde kapanmadı allahsız. bir de korkuyorum efem, ben böyle nazik şeyleri ne zaman "nası oluyo lan bu?" etkimesiyle dürtüşsem, kırarım. allah vergisi yetenek işte, kıskanmayınız. bi yandan da onun korkusu var, "adaya gidemeden çadırı kırarsam yılın danası ödülünü sokuverirler adamın kulağından içeri" paranoyaları var, var oğlu var.
*
sonra ne mi yaptım, kapanmayacağı çok belli olunca, kaçınılmaz tecavüze bir mum da ben yaktım efem, aldım yorganımı yastığımı, küt içeri :) sabaha kadar salonun ortasında çadırda yattım, inini bulmuş ayılar gibi mutlu hem de :D şu anda evin balkonunda devasa bir çadır var, nasıl kapanacağını bilmiyorum, yarın bir geceliğine babam bana kalmaya geliyor, onu görünce ne diyecek çok merak ediyorum, hala kendime gülüyorum, ama tüm bunlara rağmen kendimi seviyorum :)
*
ben akşam kamp yaptım okuyan kişi, n'aberrr? :) hehehe