Çok değişik bir hafta sonuydu sayın okuyan kişi. Kendimi gençliğin ilk günlerindeki gibi hisettim. Hakikaten bazı durumlarda bir gazla yapılabiliyormuş bazı şeyler, eğlenilebiliyormuş da. Şık oldu vesselam.
*
Cuma çok yorucuydu, geberik bir vaziyette eve geldim. Kafamda olmaması gereken birkaç sorun ile birlikte. İşyerinden bitik gelmey hiç sevmiyorum eve, hele ki işyerine bir gün evvelden çok içtim diye akşamdan kalma gittiysem, çekilmez oluyor. Hoş akşamdan kalma da değildim ama, yorgunluk paçalarımdan akıyordu. Gece 20.40 sularında başladı. Şarabı şişeden içmeye alışıktım, fakat viskiye aynı muamelenin yapılmasını aşırı uçlarda buldum. Ondandır ki zorlamadım zaten :) Uzun zamandır yapmadığım şekilde bir arkadaşla karşılıklı içtim, facebook chati zorluğunda. Askerden bir arkadaş kaçak bağlanmış, makinada msn yokmuş, emesenleşemedik :P saat 12 sularına kadar geyikledik kendisiyle, bir varmış bir yokmuş tadında. Tabi o içemiyor ama olsun :)
*
Burada kısa bir duraklayayım, adam bana "abi geldiğimden beri geberiyorum kahve içmek için, ama içmedim, senle tekrar oturup içene kadar da içmiycem, kahve deyince sen geliyorsun aklıma" dedi. Ulan bir kötü oldum, daha da içtim adiyim. Biz farketmeden bu kadar bağlanmışız, bir de farketsek ne olacak. Gerçi ben de o yok diye aldığım "Hulk vs Thor" ve "Hulk vs Wolverine" dvdlerini izlemedim, onsuz hiç keyfi çıkmaz diye. Ayarımız bozulmuş vesselam.
*
Bir yandan da Mine'mle konuşuyoruz o arada, ben kısmen gevşetmişim kafamı, çok gülüp eğleniyoruz. O arada işyerindeki arkadaşlardan bir hatun kişi "ne bok yiyorsun ulan evde bir başına cuma akşamı" neye üzülüyorsun deyip üstümde baskı kurdu, oysaki sorunum filan da yoktu hani. Ben de o çıktıktan sonra facebookuna not bıraktım, işin uzun sürerse yarına işyerinde naliim seni taksimde içelim o zaman diye. Sonrası biraz rakıya dönerken iki yudum birşeyler yedim, ayıldım sandığım arada dağılmışım sanırım, bir iyiakşamlar bile diyemeden koptum gittim dünyadan.
*
Cumartesi sabah, 0800
Uyanıruyanmaz alkolü dayadım burnuma, ayılmayayım diye. Çok uzun zamandır yapmıyordum bu Weekend-Killer'ı :) süper vakit geçirtir adama. Hoş sabahın köründe alınan alkolün insanı depresif yapması gibi bir etkisi var teorim bu sefer çürüdü, çünkü içtikçe keyfim yerine geldi, tek başıam şen kahkahalar atmaya başladım evde, üstüme iyilik sağlık :P Bir yandan da kah oyun oynuyorum, kah milletle geyik yapıyorum. Telefonun şarjı bitmiş akşamdan, ben de onu şarja takmışım. fakat şarja takarken kapandığı gibi bir şeyi hatırlamadığım için, ulan diyorum kimse aramıyor seni sen ne boktan adamsın :( Telefonumun çok çalacağı tutmuş o gün günlük, belki kıçıma kaçan yannızlık hissiyatını bile alırdı arayan numaralar. Bir tane de tanımadığım bir numara var, acaba kim diye düşünmüyorum değil. Tabii ben bunu saat 18.00de anladığım ve kısmen de çakırkeyif olduğu için "ammmaaaan, koy götüne" şeklinde geçiştirdim. İstediğimde çok güzel vurdumduymaz taklidi yapabiliyorum :) Derken telefonu açar açmaz işyerindeki arkadaş aradı, çıkıyormuyuz akşam sabahtan beri seni arıyorum" diye. Kıza da ayıp etmişiz doğal olarak. Bi 5 dakika müsade isteyip kendime bakayım dedim. Aynada bildiğin kutupayısı. Sadece gözler kanlı, yüz hafif kırmızı. Bir duşla açılmayacak bir kafam yok kararını verdikten sonra geri aradım, tamamdır çıkalım diye. Bir yandan da daha öncesinden alkol alıp da birileriyle, özellikle bir bayanla buluşmayı çok yannış buluyorum, bir yandan da boğuldum evde, geberdim gebericem. Duş alıp 4 bira daha içtim, öyle çıktım anca evden. Ben taksim barlarını terekdeli çok olmuş, saat 22'de buluşalım deyince tutamadım kendimi.
*
Taksim 2200
Sorunsuz bir şekilde zamanında yetiştikten sonra yer sorunu başgösterdi, klasik olduğu üzre. Ben rakı içilecek yerlerin haricinde her yerde deplasmandayım nasıl olacak derken, güzide bir barımıza doğru yönlendik, adını duymuştum daha önceden ama gidişimiz olmamıştı. O geceye kısmetmiş. Hoş tesadüfi bir şekilde La Loba 'da oradaymış an itibariyle. Karşılaşmadık fakat lokasyona bakınca aramızda sadece bir masa varmış, ilginç tesadüf. Hoş tanışmayan insanlar doğal olarak karşılaşamaz ama o da ayrı bir şey. Olay mahalline girdikten yarım saat sonra işyerinden bir hanım kızımız daha gelince, 2 bayan ve 1 bayık olarak 80ler partisinde arz-ı endam ettik, bira su oldu aktı, tekila desen allahtan sadece 2 shot attım, yoksa sabah 8den beri içiyor olmanın neticesinde ambulansla çıkardım oradan. Ama ne eğlendim, yok böyle bir deşarj. Yüksek sesle müzik çalmasını özlemişim resmen. Hoş "Go West" çalarken melodiyi duyunca "Saldır Galatasaray" olarak söylemem, bir de bunun üstüne gözlerden şakır şakır yaş akması biraz abes oldu, ama kızlar durumumu bildiklerinden dolayı sorun olmadı :) Sevgilimi özledim ne yapayım :) Yaklaşık 0045te mekan terkedildi, çünkü bir hanım kızımız sigara dumanından gözlerini kaybetme aşamasındaydı.
*
0050 Galatasaray
Bambaşka bir Bar/Cafe'ye yönelindi, kapıda devasa kuyruk. İlk defa bir ablanın forsuyla paldır küldür içeri girdik. E benim arkadaşlarım da ben gibi olduğundan, gittiğimiz yerde tanınmamızdan doğal bir şey yok :) Ortam çok kalabalık, insanlar dötdöte, benim gibi party animal havasını yakalamadan utangacın şahı olan adam kımıldayamaz bile orada yahu. Ki öyle de oldu, sğolsun kızlar ite-çeke bara kadar götürdüler de, elime bira tutuşturduklarında rahata erdim, tabi hala AliSamiYen Kapalısında gibiyiz, kımıldanamıyor istense bile. Baktım hanımlar güvende, müsade istedim. Gitme filan deseler de kafaya koyunca engellenmesi zor insanız vesselam, vestiyerdeki 30 saniyelik sorundan sonra "hey özgürlük".
*
0130 İmam Adnan
Meydandaki bira içip eve hoş dönme hayalleri yerini "Lan şuraya bir gideyim ben Andaç'ı görürüm belki" gerçeklerine bırakmış, rockmeyhaneden içeri dalınıp bira söylenmişti bile, kendimi durduramıyorum demeden önce. Andaç beni görünce, shot bardakları hazırlanmış, atışa geçmiş bile, "lan dur ben0800'de başladım" bile diyemeden ikinci biralar söylenmişti bile. Geri kalanı karmaşa, birçok bira, hoşsohbetmuhabbet, yorgunluğun dışavurumu, oof of, genciz müdürüm, hala bu saatte bu performansla biralarının ardından, bir Fred Çakmaktaş edasıyla "Honey, am hooooooome!" diye bağıramayacak olsam da ev yollarına düşülmüş. Keyif paçalardan akmakta.
*
0335 Bağlarbaşı
Hayvanherif, ne ara karar verdim de 4 bira 2 redbull ve bir sigara tutuşturdum elime, allah cezamı vermeye :) "Ev yolu bitmez, hasret dinmez, isteyene gider hiçfarketmez" melodileriyle, çocuklar gibi şendim. Eve girdim, sadece birini içebildim ama biraların. Bozmayalım kendimizi, eve kadar edebimizle adabımızla geldik şunun şurasında düşüncesi nereden girdiyse aklıma, hep orada kalsın, lütfen :)
*
Pazar.
Son geçen pazarlara baktıktan sonra, ben gibi bir pazar oldu. Hiç konuşmadım 2 telefon haricinde, askerlerden tekmil aldım, kafam rahata erdi. Zaten başka merak edenimiz olmadığı için, haber verme ihtiyacı da hisedilmedi. Yemek yenmedi, bir litre süt haricinde kendimize iyi bakılmadı, hoş "kendine iyi bak" diyen de yoktu hani. Biraz buruldu ama içim. Neden bilemedim, standart bir gündü oysaki. Film izledim, bekarlığa veda partisi temalı, herif aldatmadı sevgilisini, takdir ettim. Sevgili benden uzakta kazandı maçını, ben de bağırdım istanbullardan "Haykırsam duyar mı sesimi?" kaygısı taşımadan, duyacağını bilerek. Sonra bir film daha izlenmiş, "pili tam bitirelim ki sabaha tam dolsun" diye. Sonrası uyu gitsin. Zaten uyumasan ne olacak, şehre etkin ne ola ki? Şİmdilik ölene kadar hayattasın, gidişini ise kimse farketmeyecek bile. Olan bu, ötesi değil.
*
Şerefe :)
*
91
6 Sapan Eklenmiş Bu Saçmaya:
ya yaa neden bu kadar küçük puntolarr :(
vallahi temanın standart font büyüklüğü. eve gidip bir ara html ayıklaması yapmaya çalışırım fontu biraz daha büyük yapmak adına :( pardon.
valla göslerim 2.5 ve inatla ne lens ne gözlük kullanıorum bundan mütevellit okuyamooorum. ama üsttekini okuyacam şimdi :D:D
bakıcam eve gidince :) burdan beceremiyorum kötü bilgisayarım :)
yukarıdakini de sırf küçük dedin diye büyük post ettim zaten :P
Bu bünye bir mekanı zor kaldırırken sen bütün gece gez hey maşallah.
bir sor vurmadan önce, kaç yıl olmuş böyle bir şey yapmayalı diye :D vicdansız olma.
Yorum Gönder