Six Little Ex On the Run

kafam acıyor. ufak bir yarık olmasına rağmen acıyor işte. sürekli kabuk yolup duruyorum ben de, arızalıyım sanki. ilk defa kafam yarıldı belki de ondandır. haşarı bir çocukluk ve iki defa kafaüstü ağaçtan yere çakılmaya rağmen yarılmayan bu kafa, nasıl oldu da yarıldı, itirazım var sayın okuyan kişi. bir de şöyle bir düşündüm de, özellikle cuma akşamı, yok ulan işte. herkesin arayacağı/arayabileceği birileri var iken her durumda, benim yok. bildiğin yok yani. hiç mi yok sorusuna kıçınla gülecek kadar yok. ne olursa olsun tek başına çözmek durumu sözkonusu, ne gelirse tek başına göğüslemek. bu düşünceler fena bastırdı üstüme üstüme, neticesinde uyumak da güçleşti. herzamanki şeyler deyip geçtik işte. o arada da sırtım kaşınıyordu. sağolsun cumartesi akşamı Piriz kurtardı beni o dertten. bira içemedi kız 3 saat sırtımı kaşımaktan. rezalete bak :) millette bakıp durdu, n'oluyo lan diye. özel bi durum olmasa ben bilirdim onlara tek tek sormayı ama, edemedim. bu arada şeyi farkettim sevgili aşık erkek camiası; bir sevgilisi/nişanlısı vesairesi olduğunu bildiğiniz bir hatuna, ve üstelik hiçbir koşulda size pas vermeyen bir hatuna, yalnızbaşına gördüğünüzde asılıp, yanında ben modeli biri varken asılmıyorsanız, zerre adam değilsiniz, topunuzdan nefret ediyorum. aklıma geldi işte. uyuz bir durum işte, evlat olsa sevilesi değil. koca pazar evden bi oy vermek için çıkarım diye düşünüyordum. öyle de olmuştu, sonra Pınarın yanına modaya inmek için evden çıkmama yakın o salak telefon geldi. sonrası hastane koridorları yine. korkulacak bir durum yok, iş benle alakalı değil. kendimi kesmiyorum, henüz. ama neden hayatım bu kadar aksiyon yüklü, neden insanların geneli beni böyle çözülmesi gereken sorun durumlarında arar da gülünecek bir şey varken aramazlar anlamıyorum. oysaki ben de ne kadar isterdim başım sıkıştığında birini gözü kapalı aramayı. valla. isterdim yani. ama kadere karşı çıkacak bir durum yok. söylenecek sözüm ise kalmadı gibi bir şey. birkaç kitap almam lazım. koca bir kavanoz da kahve. huzur ne dış dünyada, ne de insanlarda. kendi içimde bulamazsam yoktur, ve bulacağımı düşündüğüm sürece ben iyiyim. gerçekten.

7 Sapan Eklenmiş Bu Saçmaya:

LÂL dedi ki...

canım yaaa..
geçmiş olsun..

fish dedi ki...

beni nie aramıyosun...boru muyum ben...neyimmmm....tamam kendi bokumla boğuşuyo olablirm ama bu her an yanına koşamayacağım anlamına gelmez...

hayret bişi....

otur tek başına kafanı gözünü yar sen daha...

La Loba dedi ki...

Bu ne hal? Konuşamadık yarım kaldı zaten.

S dedi ki...

alfred bester (soyadindan emin diilim, bakmaya usendim)

kaplan! kaplan!

kesinlikle okunulasi.

91 dedi ki...

@LÂL; teşekkür ederim çokça, sağolasın :)

@fi$h; konum müsait değildi cancaazım, aranacak saat var aranmayacak saat var.

@La Loba; hastalıklı utkunun hastalıklı hayatı işte, sıkma canını güzelim :)

@feykenciiil; sordum biraz önce penguene, yokmuş. vuslat başka bir bahara korkarım ki :(

Damlo dedi ki...

geçmiş olsun yaa :S

91 dedi ki...

sağol canım, standart iş kazası, o kadar önemli değil. ama suratın yarısı kan içindeyken fotoğraf alamadım ya ona yanarım :)