Noktürn

sağlık durumu nanay günlük. dün bi arkadaşta teatisini yaptık, sanırım mikrobik enfeksiyon var bünyede. zorlanmış gariban. yorgunluk ve vitaminsizlik de tetiklemiş olabilir ama, bi ipne mikrop kaçmış bedenime. hatta naçiz bedenime. o ne lan. o yüzden perşembe sabah 0630dan beri bitkisel hayattayım. saniye aksatmadım ama işimi, perşembe ve cuma git demelerine rağmen. hoş onun da makarası döndü bu akşamüstü şirkette, "alkollü olsa gelmez salak, hastayım der, ama hasta şimdi de gitmiyor" diye :) bayan şahsiyetler alınmasın, feministe bağlamasın der ve eklerim, olamadım bi kızçocuu. ay bileğim burkuldu gelemedim, oy ateşim 38 cücük, kapris naz niyaz sıfır ayıda ya. olamadık arkadaş. ızdırabını düttüriim.


*

yazmadığımdan beri ne oldu. doğumgümümde bi sürü kişi aradı beni. öperim tek tek. gece 00.30dan ertesi gece 23.50ye kadar telefon mesai yaptı, herhalde doğumgünlerim arasında en çok arandığım buydu. kendimi acındırıp da arattıysam yuh olsun bana. ama tek tek her arayan çok sevdiğim insanlardı, 5 saniye sesini duyduğumdan 10 dakika konuşanına. kişi ayırırım genelde ama bu sefer ayırmıyorum, çok özel olanlar zaten biliyorlar kendilerini. diğerleri de çok özel oldular o gün. çok sevdiklerimi zaten çok seviyordum, diğerlerini de çok sevdim. yaşadım sadece geldiğince.

*

işyerinde sürpriz doğumgünü partisine kurban gittim, açıkçası hiç sevmem böyle şeyleri ama, geldiği, gerektirdiği, yaşanması gereken şekilde yaşadım onu da :) hediye bile almışlar lan bana :D oysaki ben hep hediyelerden nefret ederim demiştim, inat etmişler. bilakis ben hediyeleri çok severim, ama özel günlerde olmamalı hediye, birşey görüp "aha bu onun için" diye alınmalı, özel günlerde ben beğenemem çünkü :) bu yüzden de böyle bir yalana dahilimdir senelerdir. zorunluluktan değil hatırlandığı için hediye alınmalı insanalara diye düşünmüşümdür. bilmem ne kadar doğru. umrumda da değil, benim doğrum bu, bu hayatı da ben yaşıyorum.

*

akşam evdeydim, tek başıma, Dénisimin "yalnız başına kalmayacaksın, kutlayacaksın" demesine rağmen. Abbio yetişti imdada, ilahi bir şekilde, onunla içtik sağolsun. özlemişim adamı ya. çok konuştuk yine, çok. çok da içtim. alkole kötü diyenler varsa, yan gelsin. yok öyle bir şey. günlerdir barışamadığımız, aynı paraleli bulamadığımız insanla toparlamışız durumumuzu. düz konuşup düz cevaplar almışım, ikimiz de sarhoşmuşuz, ikimizin de sarhoş olma sebebi doğumgünüymüş. aman ne hoş. okusa da anlamaz, anlasa da bilmez kontenjanından onu da öperim :)

*

çarşamba gündüz. alkollü işyeri sabahları. her şey standart. acıdı canımız bitene kadar. bitti, eve geldik, üç cümleyle bulutlara çıktık, kendimizi kestik, orası ayrı bir dünya, iki bira içimi bir süre bu. evden nautilusa uçtum, aldım ManU formamı, maça gittim orada kaska, mert ve pirizle buluşup. bu arada yaran girişlerde kullanmak isteyene pirizden alıntı yapabilirim, adı ile bunu yapan ilk hatun onu gördüm. "fil miyiz? filiiiiiiz" diye. yenildik ulan CL finalini verdik, bir önceki finali çatır çatır aldığımız mekanda. canlar sağolsun. ayrı mevzu. agresif geldim olaya ki, pek sevinen olmadı. üstümüzde bi forma var nihayetinde. mekan sahibinin de maçtan evvel "mençıstırlıyız yani bu akşam" deyip sarılmasının bir etkisi vardır tabikide :) sevilmekten öte ne etkim var ki kainata? :)

*

devamında perşembe cuma hasta geçti belirttiğim üzere günlük. perşembe akşamı kabus görmemi sağlayan haplar ve çizgi film sayesinde cuma sabahı zor oldu :D ama ne çizgi filmmiş be, hakkaten ter attım bitene kadar uyumama rağmen, kabuslarımın temeli.

*

cuma standart geçti, ekstrem gıcıklıklar yoktu. akşamüstü geyikleri bu garibi içmeye ve dolayısıyla yazmaya garketti :) bu çocuk işten çıktı, karaköyden geçti kadıköye. tamamen kendi gazıyla, bu akşamı kendine cennete çevirmek üzere. yürü utku karfura yürü dedi, utku karfura yürüdü, karfurda güvenliğin üstüne yürüdüğünde kimse dur demedi ama. gerizekalılar. xray çalışmayıp da bana dedktörle kıçına kadar girdik ter kokuyosun emaresi yaparsan kavga çıkar pardon, evden çıkış saatim 0734 duştan çıkış saatim 0655, daha iyisini yapan varsa onu kokla, kaltak. aslan marka kısa metrajlı rakımızı ve küsüratını aldım, ama nasıl bir keyifle, tarif edemiyorum ki. hayvancasına. çıkana kadar tek garip enstantane oldu. devasa güzel bir kadın vardı arkamda. max170 cm, mathilda saçlı, düzgün bacaklı, dik göğüslü. oo rontgeni almış diyenler varsa açık ediym, hepsi açıktaydı :D hatun benim alışverişi görünce erkek arkadaşına döndü "rakııııı :(" dedi (rus aksanıyla değil valla bariz türk ve ultraprima şımarıktı) adamdan utanmasam "al ablacım sen iç" diyecektim, ama adam çok rahat perte çıkacak bir adamdı, "benim kadınıma mı asılıyosun lavuk" dese (ki valla asılmıyordum/asılmazdım) 30 saniye sürmezdi çürüğe ayrılması. o yüzden susup bilmeze vurdum işi. içki içmek isteyen kadının engellenmemesi taraftarıyım. onlar içtiklerinde daha güzel oluyor bence. içinden geldiyse engelleme gitsin abi, durum budur. bunun yanında alışverişinin sepetinde ayakkabı bile vardı lan, karfurdan ayakkabı alıyorsun ama rakı almıyorsun? sıfatını sikim. genelde benim yanımdaki bayanlara da "ne işi var lan bu güzel kızın şu ayının yanında" dendiği için, o paralele girmiyorum, oradan yazarsam 3 sayfa yazarım çünkü. ama hafif uyuz olmuşum, belli :)

eller titremiş çekerken, heyecandandır dedim ama kodum buraya işte. hala içiliyor nihayetinde, olur o kadar anlayış gösterebilirim :) istanbulakarşı oturdum bir başıma, paşalar gibi içtim, sessiz sedasız. biraz yüksek sesli ama :) noktürn güzelbir şarkı, ruh hali de müsaitti duruma. sonra kıçıma soğuk kaçtı. üşüdüm işte bir şekilde, ben de kendimi içeri attım.
diye yazmışım, zamanında. ama ayılıp yayınla'ya basmak pazartesiye kısmetmiş. ne hafta sonuydu be. abbio reis, kendimizi keseriz.

7 Sapan Eklenmiş Bu Saçmaya:

abbio dedi ki...

çok defa coplandık nezarethanede.
betonlar üstünde uyandırıldık biz.

kesme sen kendini, öleceksek beraber ölelim.

saygılarımla öperim.

91 dedi ki...

kaderimiz bir be, senin peşinden ben ameliyata, benim peşimden sen parmaklıklara.
uslan be abbio, uslan yoksa hakikaten öleceğiz. beraber gideceğiz günün birinde.

abbio dedi ki...

hakkımızdaki bu cezalar bizi yıldırır abi.
sanıyorlar ki çevremiz çapımızdan geniş, o kadar yalnızız ki aslında, o kadar beteriz..
bir bilseler hakkımızdakileri ve aklımızdakileri..
hepsi bırakacak peşimizi..
utanacaklar ettikleri küfürlerden..

91 dedi ki...

sen yalnız kalma diye kombine alsam seneye, yakarlar korkarım bizi. çarmıha gerer yakarlar itafiyenin girişinde, dönüp bakan bulunmaz. bir çılgınlıktır dönüp duran başımda. korkum yanmak değil, beni tutuşturacak ateşin senin meşalenden gelmesi be abyom. o zaman harbi yanarım işte.

abbio dedi ki...

sakince ufka bakalım, öylece duralım abi.

Cüzzamlı Melek dedi ki...

açıktaydı :D hatun benim alışverişi görünce erkek arkadaşına döndü "rakııııı :(" dedi (rus aksanıyla değil valla bariz türk ve ultraprima şımarıktı) adamdan utanmasam "al ablacım sen iç" diyecektim, ama adam çok rahat perte çıkacak bir adamdı, "benim kadınıma mı asılıyosun lavuk" dese (ki valla asılmıyordum/asılmazdım) 30 saniye sürmezdi çürüğe ayrılması. o yüzden susup bilmeze vurdum işi. içki içmek isteyen kadının engellenmemesi taraftarıyım.


seviyorum seni ya:) o balkon senin mi? seninse, bana yer var mı?

91 dedi ki...

balkon benim balkonum canm, benim olan herşeyde sana yer var, biliyorusun.