birkaç sabahtır zor uyanıyorum. geç yatıp uyumadan önce illa ki kitap okuyacağım havasına girince böyle oluyor demek ki. ama sabahları zor olmaya başladı. uyanma sesim nazi toplama kamplarındaki siren, ona bile bağışıklık kazandım o bile uyandırmıyor. ne zaman ki ilk küfrümü ediyorum, ancak o zaman kalkıyorum.
seneler evveli bu durumdan en çok annem muzdaripti sanıyorum. üzülüyordu kadın. sen bebekken hiç ağlamazdın, gülerek uyanırdın uykundan, gülerek uyandırırdın bizi der dururdu. tabi evrim süreci iyi çalışmış, artık pek gülerek kalkmıyorum. ama geçmişe tezat olarak, uyandıktan sonra gülümsemeye başlıyorum eski şartlanmalarım yok.
yine koşturduk sabah, zar zor taksiyle iskeleye yetiştik, birkaç günaydınlaşmayla motor seansı, hatta bir simit ile sabah kahvaltısı. hey yavrum hey.
sokakta sessiz sakin giderken herifin biri durdurdu. kolumdan tuttu dana, zaten o hamleyle 1-0 mağlup farketmedi. "bu dünya fani dünya, bu gün ölebilirsin biliyorsun değil mi?" dedi. algılayamadım. doğal tepki olarak "hö?" dedim. tekrarladı. "beni bilmem ama, şimdi sana kafayı bir korsam sanırım sen de bu gün ölebilirsin değil mi?" dedim. şaşakaldı deyyus. yankesici midir nedir artık anlamadım. hala kolumu tutuyordu, çeksene ulan toynaklarını cümlesinin sonuna o kadar güzel küfürler koydum ki, müzayedeye çıkarsanız paha biçilemez. sanat yaparım küfrederken adeta :)
düşündüm sonra, ulan tüm ilginçlikler beni mi bulur arkadaş diye. truman show'un içinde olsam kesin truman olurdum. buna inancım sonsuz. ha filmin sonu truman gibi kapıyı bulup çıkmakla bitmezdi ama, fena kol çıkartırdım herhalde kameraların nerede olduğunu bilemeden.
bu aralar adaya gitmeyi konuştuk yine abbio ile. korkuyorum ki kışın da seversem adayı oraya yerleşme hislerim azıtacak yine. kar yağsa, karın üzerine çadır kursak da apayrı bir güzellik olur. kıçım kar üzerinde kayalığa oturmayalı birkaç sene oldu, onu telafi etsem bu sene, rüzgargülü'nde. hayatın yaşanmaya değer anlarında nbiri o bence, ve sanırım bu sene o anı yaşamanın zamanıdır.
yıllardır huzursuz olan organizmaların huzuru yollarda araması ne kadar mantıklı olabilir ki?
35 Sapan Eklenmiş Bu Saçmaya:
gününün 3 saatini neredeyse yollarda geçiren biri ne kadar bulabilirse o kadar.
sana bişiy diyeyim mi arkadaşım. ben huzuru 3 şeyse bulurum.
@ birincisi yolculukta cama kafayı dayayarak.
@ ikincisi ise bir erkeğin dizlerinin arasına tormuş onun benim kokumu hissettigini düşünerek ve varlığını hissederek.
@ üçüncüsü ise kızımın nefesini yüzümde duyumsayarak.
herkezin huzur anlayışı farklıdır sende kendi huzurunu bulacaksın elbet bir şekilde...
huzur diye birşey yoktur elsa, kandırılıyorsun iç organların tarafından...
bana kalırsa sadece avuntu vardır, sen 3 seyde bulmussun, ne hos, bizler hala ilkini ariyoruz...
3 buyuk raki mesela, olabilir mi, neden olmasin..
(cocugum olmadigindan salliyorum gibi geldi, o varlik farklidir tabi..)
yolculuk kendimi sorgulamaya iter. karar mekanizmamı çalıştırıyor sanırım. sonun da ohh bee diyerek cikarım bende o yolculuktan.
ki kızım ise apayrı bişiydir benim için. bu ne sen anlarsın nede ben anlatabilirim layıkı ile :)
ama huzur var yürekten inanıyorum ben buna
orta vadeli bir toplantıya giriyorum, en kısa zamanda kaçarım umarım.
bunun yanında, huzur diye birşey, varlığını bana ispat edene kadar olmadığına inananlardanım ben de. ama üç büyük rakı, neden olmasın.
abbio; bu sefer kış turunca, rüzgargülündeki o ufak evin içine girelim. orada bir ipucu olmalı. illaki olmalı.
o'na inanıyorum.
olmalı abi, olacak, hatta o evin ortalık yerine izler bırakalım, sakin olmayalım bu sefer...
istanbuldan birer rakı kadehi götürsek, kadehlerimizi orada bıraksak. kayıkçıyla nehrin öteki tarafına geçtiğimiz zamana yatırım gibi olur. geri dönüp birer kadeh daha içmemize izin bile verirler belki yüzyıllar sonra.
cok mantikli olabilir bence..
yunan mitolojisi seviyoruz galiba feykencıl hanfendi'cim? :)
yunan benim, mitoloji sensin, sirtakiden çıkamadık, boğulduk...
feykangel de uzo markasına benziyor:)
alkolsüzlük sana yaramamış müdür, akşam kan verme olayını müteakip bu konuyu masaya yatıralım. ben de uzatmaları oynuyorum zaten :(
akan kanların yerine direk boşaltılan anason kokulu yarimiz...
senden vazgeçmeyeceğim ve yeni çıkan rakıların hiçbirisini sevmeyeceğim, yeni rakım, büyüğüm, büyüklüğüm...
vazgeçtim sen içme abi, siktiret. hem akşam ben model helikopterime söz vermiştim onu uçurucam diye şimdi aklıma geldi bir anda :S
@ abbio sen nesin diye abuk bir cümle kursam anlarmısın acaba?
Hani 91 acıcık unutmusta senin dogumgununu
söyle ulan abyo insanı, itiraf et nesin sen? :) hahahahahahahaha ölüyorum.
ben var ya ben adam değilim ben...
yıldızlar da kayaaar, durmaz yeriinnndeeee :)
içmiycez mi şimdi biz akşama?
içmeyen ibnedir dicem (darılmaca gücenmece yok)..
agzımı bozdugum için tüm toplumdan af diliyorum..
benden bir defa olsun ağzını bozduğun için özür dilemedin oysaki. yani toplumu benden çok seviyor ve önemsiyorsun. gereği düşünüldü :'(
hayır toplumu tanımıyorum, sevip sevmediğimi de hiç bilmiyorum, bir değer biçemiyorum, değersiz demiyorum ama değerli hiç demiyorum, tanımadığım için onlardan hoşlanıyorum, halkımla başbaşa bırakın beni, dizlerinde uyuyasım var...
tekrar sözüm sana 91, ulan 91:))
diyorum ki bir fiona apple olsa, bir never is a promise olsa. yine votkayı şişeden sek içsek, yine ağlasak.
:) ben daha bisiycik demiyom size iplemeyin siz beni... ben kendi kendime de çemkirir dururum bole hicc sorun degil. hıh
vallaha ben ipliyorum da, abbio transa geçti korkarım ki :S
ama feysbukunda 9 şubat yaziy.
inan hiç anlamadın efsa, bön bön baktım hatta, sen nesin diyince:))
abbio nedir diye arattırdım gugıl'da "kova" dediler..
cık cık cık geç kalınmış sözcükleri sevmem ben. insan bir sorar anlamadım falan fişmekan der. oyle umursamazlık yapmaz...küstüm size.
"size" mi, bana küs bana, ben küsmelere layık bi adamım, 91'in suçu yok, ufacık masum bi kedi(balta) o...:))
kedisinin adını balta koyan adamdan ne beklersin
haha abyonun yanında 91 de yanar. yıldızlar da kayar. tey teeey, hiç yakışmadı bu küsmüşlük ama efsa hanımcı'ım bilesiniz.
huzur kim ???
bi müşterim derdi ki huzur ya islamdadır ya ipnelikte...
ben bi de kedi severken huzur buluyorum...
Balta'yı görsen demezdin böyle :)
müşterinin yorumuna söylenecek bir çift laf var da, imajım zedelenir, susmalıyım :)
ibne müşteri..ahahahhaaa
ayrıca herkesi yasmin levy dinlemeye davet ediyorum, herkes ağlayabilir, bu sadece burada kalacak...
huzurdan bahsediliyor abbio.. huznu sokmasak araya ? zira yasmin sonrasi pek de huzurdan eser kalmiyor bende..
"ne zaman ki ilk küfrümü ediyorum, ancak o zaman kalkıyorum."
alarm çalar,
hassiktir olamaz ya.
bu sabah ta ölmediğimi farkettim..
günaydın..
91 ile irtibatı kurdum, o da yaşıyor..
devam edebiliriz kesik kesik nefes almaya..
ölmedim ulan yine ölmedim. sadece uyandığımda geç kaldığımı farkedince "vayananananana" konulu küfrü patlattım, kendime geldim ve şimdi buradayım. son biramı da içtim, kayboldum :)
Yorum Gönder